UZMAN GÖRÜŞÜ

Dr. Mevlüt Dağ | Küçük Dokunuşların Mucizevi Görüntüsü, Dolgu...

Dr. Mevlüt DağYaşlanmayla birlikte cildimizde oluşan kırışıklıkların giderilmesi, dudakların dolgunlaştırılması, elmacık kemiklerinin daha belirgin olmasının arzulanması gibi istekler yüzyıllardır vardı ve var olmaya devam edecek. Bu istekler karşısında gelişen güzellik sektörü ve gelinen bugün ki durumlar tek kelimeyle mükemmel...

Mükemmelliğin olduğu yön; abartılı operasyonlara, dönüşü olamayacak agresif işlemlere gerek bırakmayan teknolojilere,ürünlere ve uygulama yöntemlerine sürekli yenilerinin hızla eklenmesi ve bizlerin de daha güvenli bir şekilde güzelliklere güzellik katabilmemizde. Bunlardan biri de dolgu maddeleri ve uygulamaları...

Dolgu Maddesi olarak vücudumuzda da bulunan , hyalüronik asit denilen maddeler en çok tercih edilendir. Cildimiz, sağlığımız için ne kadar önemliyse, hiyalüronik asit de cildimiz için o kadar önemlidir. İnsan vücudunda özellikle kas ve eklemlerde bulunur. Hiyalüronik asit bulunduğu dokuya esneklik / sağlamlık veren, berrak kristal jel görünümlü bir maddedir. Vücuttaki su ile birleşerek hacim kazanır, cildi dolgunlaştırır, nemlendirir ve tazeliğini korumasını sağlar. Tüm canlı türlerinde kimyasal, fiziksel ve biyolojik olarak aynı yapıya sahiptir.

Yaş ilerledikçe vücudun hiyalüronik asit üretimi azalır, cilt gerginliğini ve elastikiyetini kaybeder. Dışarıdan takviye edildiği zaman cilt daha gergin ve kırışıksız görünür.

Yüzdeki kırışıklıklar ve kıvrımların azaltılması,hacim kayıplarının düzeltilmesi,küçük çaptaki burun kusurlarının düzeltilmesi, dudaklara volüm verilmesi, yüzün geneline şekil verilmesi, çökük akne izleri yada diğer yara izlerinin düzeltilmesi, burun kenarındaki derin glümseme çizgilerin hafifletilmesi gibi amaçlarla yıllardır dolgu maddeleri kullanılıyor. İstenileni elde etmek için uygulama yapan doktorunun deneyimi ve tecrübesinin önemi kadar dolgu maddelerinin kalitesi de çok önemli.

İdeal dolgu maddelerinden beklenen özellikler:

  • Vücuda uyumlu olması
  • Doğallığa en yakın olması
  • Uzun süre kalıcı olması
  • Alerji ve diğer yan etkilere sahip olmaması
  • Granülasyon dokusu oluşturmaması

Geçen 20 yıl boyunca kozmetik endüstrisi, ideal bir dolgu maddesi elde etmeyi amaçlamıştır.Günümüzde biz hekimlerin işlemlerini güvenle yapmasını sağlayan bu doğrultuda birkaç dolgu markası bulunmasına rağmen en son tanıştığım Perfectha da teknolojinin son noktalarını gördüm.

E-Bridge teknolojisine sahip bir ürün.Bu teknoloji sayesinde çapraz bağlanmaların yanı sıra hyalüronik asit partikülleri arasındaki ve içindeki kovalent bağların oluşumunu teşvik ederek üç boyutlu (3D dolgu)bir yapı oluşumunu sağlıyor. İleri bir teknolojiyle üretilmiş olması,doğala en yakın oluşu,uzun süre dayanıklılığının olması,özellikle granülasyon dokusu oluşumu gibi doktorların korkulu rüyası olan bir durumun gelişme ihtimalinin sıfıra yakın olması çok önemli. Farklı partikül boyutlarında cildin ihtiyacına göre çeşitliliğinin olması da ayrıca çok güzel bir konfor.

Günümüzde dolgulardaki çeşitlilik ciltteki farklı farklı sorunlara konforlu ve kendimizden daha emin yaklaşımlarda bulunmamızı sağlıyor. Ayrıca dayanıklık süresindeki artışlarda kişi memnuniyeti açısından çok önemli. Artık 4-6 ay arası ancak dayanır yerine 18-24 ay kadar bu görüntünün korunacağını söyleyebilmekte çok güzel.

İstenen görüntüye ulaşmanızı sağlayıp yan etkiler görmeyeceğiniz , kaliteli dolgu maddelerini sizin cildinizle buluşturacak tecrübeli ellere ulaşmanız ümidiyle...